Basit Usulde Vergilendirme Sisteminin Özellikleri
Basit Usulde ticari kazancın tespiti
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark, faaliyetle ilgili olarak alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ve hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanacaktır.
Kazancın bu şekilde tespiti sırasında emtia ticareti ile uğraşanlarca;
– Hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata,
– Hesap dönemi başındaki emtia mevcudunun değeri giderlere,
ilave edilecektir.
Ancak, kullanılan sabit kıymetler gider yazılmayacak ve üzerlerinden amortisman hesaplanmayacaktır.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler faaliyetlerine ilişkin mal alış ve giderleri ile hasılatlarını gösteren belgeleri ayrı ayrı dosyalarda saklayacaklardır. Bu belgelerin kayıtları, mükelleflerin bağlı bulundukları meslek odalarının oluşturdukları bürolarda tutulabileceği gibi, mükellefin kendisi tarafından da tutulabilecektir.
Basit usule tabi mükelleflerin defter tutma yükümlülüğü
Bu usulde vergilendirilenler defter tutmayacaklardır. Bu mükellefler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabi olacaklardır.
Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenlerin vergilendirilmesi,
Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Basit usulün şartlarını haiz olanlardan bu usulden faydalanmak istemediklerini vergi dairesine yazı ile bildirenler, bu talepleri doğrultusunda takip eden aybaşından veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise, işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilecek olanlar ve gerçek usulde vergilendirilen mükellefler bir daha hiç bir şekilde basit usule dönemeyeceklerdir. Bu kişilerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden faydalanamayacaktır.
Ortaklık halinde basit usulde vergilendirme
Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 nci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ise ortakların her biri için ayrı ayrı aranacaktır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunacaktır. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer bir şahsi işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, yıllık kira bedeli ile alım, satım ve hasılat ölçülerinden şahsi işine ait olanlara ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunacaktır. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilecektir.
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yanlarında çalışanlar
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kendi işyerlerinde bilfiil çalışmaları veya bulunmaları şarttır. Ancak, bu mükelleflerin işlerinde yardımcı işçi çalıştırmaları veya çırak kullanmaları bu şartı bozmayacaktır. Bu durumda çalıştırılanların ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilecektir. Diğer ücret kapsamında vergilendirilenler vergi karnesi almaya mecburdurlar.
Kazançları basit usulde vergilendirilen ticaret erbabı, yanında çalışanların vergi karnesi almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini ödemelerini temin etmeye mecburdurlar.
Basit usulde KDV istisnası
4842 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 24/04/2003 tarihli ve 25088 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 23 üncü maddesinde; Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrasının (a) bendi değiştirilerek basit usulde vergilendirilen mükelleflerin mal ve hizmet teslimleri katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.
Düzenleme çerçevesinde basit usulde vergilendirilen mükellefler mal teslimlerinde veya hizmet ifalarında katma değer vergisi hesaplamayacaklar, bunlardan mal ve hizmet alan mükellefler katma değer vergisi indirimi yapamayacaklar, gerçek usulde vergilendirilenden mal ve hizmet satın alan basit usul mükellefleri ise ödedikleri katma değer vergisini gider veya maliyet kaydedeceklerdir. Bu düzenleme ile, Maliye Bakanlığınca çok sayıda küçük mükellefin ve vergi dairelerinin önemli bir yükünün ortadan kaldırılması hedeflenmiştir.